CİNSEL YAŞAMIN
KİŞİLİK ÖZELLİKLERİNE GÖRE
RENKLERİ
Prof. Dr. Doğan Şahin
İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri
Anabilim Dalı, Sosyal Psikiyatri Servisi
GİRİŞ
Kişilik, insanların
dünyayı, kendilerini ve yaşamı nasıl algıladıkları üzerinde belirgin bir etkiye sahiptir. Aynı şekilde insanların cinselliği algılamaları ve cinsel davranışları da kişiliklerine göre önemli değişiklikler gösterir. Farklı kişilikte olanların cinselliği algılama ve yaşama biçimleri farklı olduğu gibi
cinselliğe karşı tutumları da farklıdır. Ancak biyolojik ve fizyolojik
belirleyicilerin de önemli olduğu cinsel yaşam, kuşkusuz aynı zamanda insanlar
arasında bir çok ortaklık barındırır. Bu yazıda uzunca bir zamandır bir yandan
cinsel sorunlar bir yandan da kişilik bozuklukları ve sorunları alnında
çalışmakta olan biri olarak, daha çok kendi klinik deneyimlerimden yola çıkarak cinsel
yaşamın kişilik özelliklerine göre farklılıkları ele alacağım. Ayrıca
perversiyonlar ve kişilik üzerinde duracağım.
1.Bağımlı-Depresif kişilik
Yakın çevrelerini
oluşturan kişilere karşı aşırı uysal, uyumsal ve yapışkan davranışlar; kendini
yetersiz ve çaresiz görmek; mutlu olmak için sürekli daha güçlü
birine dayanma gereksinimi ve yoğun ayrılma korkusu bu kişilik bozukluğunun
temel özellikleridir.
Cinsel yaşamlarına
gelince: Bağımlı depresif kişiler için cinsel yaşam esasen kişisel güvenliğin
sağlanacağı bir alandır. Cinsel eylemler cinsel haz kaynağı olarak yaşanmaktan
çok, yakınlık, güvende olma, isteniyor olduğunu hissetme aracı olarak anlam
kazanır. Cinsel yaşamdan aldıkları haz isteniyor olmanın verdiği güvenlikten
kaynaklanır.
Öte yandan
eşlerine hayır demeleri terkedilecekleri ve beğenilmeyecekleri korkusuna yol
açacağından istemedikleri şeylere ses çıkarmazlar. Reddilme korkusu nedeniyle
taleplerini karşıya iletemezler. Eşlerini memnun etmeye yönelik bir tarzda
sevişirler. Kendi zevklerinden çok eşlerinin taleplerine dikkatlerini
yöneltirler.
Bağımlı depresif
erkeklerde eşlerinin tatmin olması kendi hazlarından daha önemlidir ve önemli
bir yük oluşturabilir. Özellikle cinsel sorunu ya da çeşitli zorlukları olan
bir eşle birlikte olan bağımlı-depresif erkeklerde yetersizlik ve başarısızlık
korkularına ikincil olarak cinsel sorunlar ortaya çıkabilmektedir.
Bağımlı-Depresif
karekterlerin bir kısmı belli ölçülerde mazohistik eğilimler gösterirler.
Seksüel
perversiyon olarak mazohizm, orgazm ve seksüel uyarılmayı başarmak için
mazohistik davranışlar şeklinde tekrarlayıcı ve zorunlu davranışlardır ( Freud
1905)
Mazohistik
davranışlar fiziksel acı yaşama, emosyonel olarak acı çekme, aşağılanma
ihtiyaçlarını içerebilir. Seksüel perversiyonların şiddetinin seviyesi,
mazohistik karekter patolojisinin şiddetinin seviyesiyle paralellik
gösterir.(Kernberg)
Nörotik Seviyede
Mazohistik Perversiyon
Seksüel mazohizm,
güvenli olarak yaşanan bir obje ilişkisi çerçevesinde ortaya çıkan bir tür
senaryodur. Tipik bilinçdışı dinamikler ödipal çatışmalar çerçevesindedir.
Ensestiyöz anlamı olan seksüel doyumu elde etmek için, katı süperegoyu
yumuşatmak ve kastrasyon anksiyetesini inkar etmek ihtiyacını içerir.
Bilinçdışı senaryolar aynı zamanda karşı cinsle çatışmalı identifikasyonları ve
cezalandırıcı sadistik ensestiyöz objeyle identifikasyonu içerir.
20’li yaşlarda bir kadın hastam, ancak
kendisine oldukça kaba davranan erkeklerle olan cinsel ilişkiden haz
alabiliyordu. Orgazm ise sadece mastürbasyonla ve kendisinden sosyo-ekonomik açıdan bir hayli düşük, kaba
ve pis erkekleri hayal ettiğinde mümkün olabiliyordu. Bu hastada mazohistik
fanteziler ödipal çatışmadan kurtulmanın bir aracı işlevi yanında cinsel haz
için süperegoya ödenen bir bedel olarak işlev görmekteydi.
Borderline Kişilik Örgütlenmesi
Düzeyinde Mazohizm
Güvenliklerini tehlikeye sokacak
biçimde kendini yaralayacı davranışlar sergilerler hatta kazara ölümlere yol
açabilecek ölçüde tehlikeli durumlar
yaratabilirler. Kernberg’in verdiği iki klinik örnek tipiktir: Barlarda
rastladığı kişilere kendisini bağlayarak ve aşağılayarak ilişki kurmasını
teklif eden 20’li yaşlarda bir kadın, bir diğeri yaşlı ve siyah erkekler
tarafından kendisine fahişeymiş gibi davranıldığında ancak uyarılabilen bir kadın.
Benim de benzer özellikler gösteren iki hastam olmuştu. Birincisi cinsel haz
alabilmek için para karşılığı erkeklerle yatıyordu; diğeri üniversite eğitimli
30’lu yaşlarında bir kadındı ve yolda tanıştığı şoförler, hamallar ya da
serserilerle yatmaktaydı. Borderline düzeydeki mazohizmde bazan da anal, oral,
üretral içerikler igrenilmeksizin mazohistik paterni renklendirir ve daha
primitif nitelikler katar.
Bu vakalarda ortak özellikler şunlardır
1. Güçlü primitif
agresif impulslar
2. Şiddetli obje
ilişkileri patolojisi
3. Preödipal
çatışmaların domine olması ve seksüel mazohistik bir senaryo amacı
4. Süperego
fonksiyonlarının entegrasyon eksikliği
2.Obsesif-Kompulsif kişilik
Esneklik, açıklık
ve verimliliği yok edecek tarzda düzenlilik, mükemmelliyetçiliğe aşırı önem
verme, ilişkilerde ve duygulanımda aşırı kontrollü olma, kesinliği ve
kuralcılığı vurgulama, olmalı, yapılmalı tarzında düşünce biçimi temel
özellikleridir.
Cinsel yaşamlarına
gelince; Birçok obsesif karakterin sevişmeyi çeşitli biçimlerde rutinleştirerek
kontrol ettikleri gözlenir. Sıklıkla haftanın belli günlerinde sevişme
alışkanlıkları vardır. Sevişmekle ilgili “yaramazlık yapmak” gibi özel
adlandırmalar kullanırlar. Belirli bir
düzen ve sıralama dahilinde sevişme alışkanlıkları gösterirler. Sevişmeye
geçmeden önceki dönemle başlayan ve çoğunlukla banyo yapmakla biten davranışlar
zinciri değişmez bir sıra gösterir. Sevişmede kontrolünü yitirme korkusu ile
kendini bırakamama sık rastlanan bir sorundur ve bazan orgazm ve boşalma
zorluklarına neden olur. Sevişmede temizlik ve kirlenmeye aşırı dikkat etmeleri
sevişmenin hazzını ketleyici olabilmektedir. Obsesif kompulsif bozukluğun
eklendiği bir kaç obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu vakasında neredeyse
sevişmenin olanaksız olduğu kompulsiyonlara rastlamıştım. Bu vakalardan biri
eşi ve kendisinin uzun bir ritüel halinde süren temizlik işlemlerine karşın ne
kendisi eşine dokunuyor ne de eşinin kendisine dokunmasına ya da öpmesine izin
veriyordu. “Sevişme”yi sadece cinsel organlarını birbirine sürterek gerçekleştiriyorlardı.
3. Çekingen (Kaçıngan) kişilik
Toplumsal
ketlenme, yetersizlik duyguları ve olumsuz değerlendirilmeye aşırı duyarlıkla
seyreden kişilik. Kaçıngan ya da çekingen kişilik bozukluğunun aslında
paranoid, narsisitik ve depresif-mazohistik kişilik bozukluklarından birinin
görünüm olabileceğine ve bağımsız bir çekingen kişilik bozukluğu kategorisinin
bulunmadığına inanmaktayım.
Dolayısıyla cinsel yaşamlarını da
ilgili kişilik özelliklerini anlatırken yer vermiş olacağım.
4.Histerik kişilik Histerik kişilik kimlik hissinin
tamlığı, kararlılık kapasitesi, sağduyu, duygusal zenginlik, başkalarıyla
empatik ilişkiler, ambivalans ve çatışmaları tolere etme kapasitesi ile belirli
bir kişilik kategorisidir. DSM’ de yer almaz.
Duygusal
derinlikleri iyi düzeyde olmasına ve empati kurabilme yeteneklerine karşılık
karşı cinsten ebeveyne yönelik libidinal yatırımın çözümlenmemesi ve
bastırılması cinsel yaşamlarını belirlediği gibi tüm yaşamlarını da seksüalize
etmelerine yol açar. Karşı cinsi uyarır ancak ensest korkusu nedeniyle cinsel
yaşamları çeşitli düzeylerde ketlenmeler gösterir.
Histerik Kadınlar:
Emosyonel labilite
bu kadınların baskın karakteridir. Diğer insanlarla kolay ilişkiye girerler.
Sıcak ve süreklilik gösteren ilişkileri vardır. Yalnız en önemli ayrıntı seksüel
cevaptaki inhibisyondadır. Genelde dramatiktirler hatta histrionik. Bu
afektleri kontrollüdür ve sosyal olarak uyumlu niteliktedir. Emosyonel olarak
labildirler ama ilişkilerinde tutarsız ve önceden tahmin edilmeyecek şeyler
yaptıkları görülmez. Sadece yüz yüze olduklarında emosyonel kontrollerini
kaybeder. Bunlar özellikle seksüel ya da rekabetle ilgili ciddi çatışmalar
yaşadıkları insanlarla ortaya çıkar. Bilişsel kapasiteleri korunmuştur ve
immatür emosyonel durumlarına karşın kompleks insan ilişkilerindeki
anlayışlılıkları gelişmiştir. Toplumsal ilişkilerinde ve önemli nesne
ilişkilerinde infantil ve bazı durumlarda özellikle ebeyven olarak
algıladırkları kimselerle regresif olabilirler.
Rahat sosyal
kontakt kurarlar bu eksibisyonizme
eğilimle karışır ve diğerlerine artmış bağımlılıkları vardır. Özellikle seksüel
anlamda, sevilmek, ilginin odağı olmak isterler. Diğer insanlar tarafından
değerlendirilmelerine olan bağımlılıkları sosyal gerekliliklerin gerçekci
yorumlanabilmesi ile dengelenmiştir.
Bazı histerik kadınlar çekingen sessiz gözükebilirler ama bunların da incelikli
provakatif seksüel ayartıcılıkları vardır. Histerik kadınlar tipik olarak
seksüel ketlenmeyle kombine yalancı hiperseksüalite gösterirler. Seksüel ilgileri triangüler niteliktedir.
Başka kadınlarla birlikte olan erkelere yöneliktir. Erkekleri baştan çıkarıcı
davranırlar ancak baştan çıkardıkları erkeklerin yaklaşımını şaşkılıkla karşılarlar. Çünkü sedüktif
davranışlarına karşı bilinçsizdirler. Reddetme, korku ve kızgınlık tarzında
tepki verirler. Histerik kadınlar hem erkekler hem de erkeklerle olan diğer
kadınlarla rekabet halindedirler. Erkeklerle yarışmaları yetersizlik
hislerinden kaynaklanan bilinçli ya da bilinçsiz korkulara bağlıdır. Yarışmacı
histeriklerin yanında uysal histerik kadınlar da vardır. Bunların fiksasyonları
sıklıkla mazohizmi yansıtır. Bazı kadınlar kendilerine sadistik davranan
erkeklere karşı boyun eğerek ve böylelikle suçluluk duygusunun bedelini
ödediklerini düşünürler.
Histerik erkekler:
Histerik erkekler
histerik kadınlar gibi emosyonal dramatizasyon ve affektif kararsızlık
eğilimleri vardır(Blacker ve Tupin 1977). Aynı zamanda özellikle yakın
ilişkilerinde emosyonel patlamalar, tepinme reaksiyonları, ve impulsif ve
infantil davranışlar gösterirler. Aynı zamanda sıradan sosyal durumlarda
değişik davranışlar sergileme kapasiteleri de vardır.
Histerik kişilikli
erkekler seksüel uyum için başlıca iki tip davranış sergilerler;
1) Yalancı hiper
maskülinite: Kültürel olarak kabul edilen maskülen davnranışlarda
bulunurlar, kadınlar üzerinde baskınlık ve üstünlük gösterme eğilimlidirler,
bağımsızlık arzusu, bağımsızlık üzenrinde özellikle durmak, dominan davranışlar
sergilerler ancak istediklerini elde edemezlerse çocuksu küskünlük gösterirler.
2) Sedüktif efemine
davranışlar: Baştançıkarıcı, incelikli bir efeminetin eşlik
ettiği flörtöz infantil seksüel
davranışlar gösterirler. Kadınlara karşı bağımlı çocuksu yaklaşımları olan heteroseksüel sadakatsiz tutumlar
sergilerler. Bunun bir biçimi de dominan kadınlarla geçici gibi görünen bağımlı
ilişkiler kuran Don Juan tipidir.
5.Paranoid kişilik
Temel özellikleri,
insanların söz ve davranışlarını gerçek
dışı bir biçimde kötü niyetli, ona zarar vermeye yönelik olarak görerek,
güvensizlik ve kuşku duyma eğilimidir. Temel inançları kendilerine kötülük
yapılacağı ve zarar görecekleridir. İnsanların kötü ve istismarcı olduklarını
varsayımı ile hareket eder. Sürekli gelebilecek kötülüklere karşı tetikte
bulunmak ihtiyacındadırlar.
Cinsel
yaşamlarındaki özelliklerini iki başlıkta gruplayabiliriz
1)Kıskançlık:Eşlerinin
kendilerini aldatabileceği kuşkusu içindedirler.Paranoid tipteki kıskançlık
aldatma arzularının projekiyonundan kaynaklanır. Kendi aldatma arzularını
kontrol edebilmek için cinsel eşlerini sürekli itham ederler, aldatıldıklarına
ilişkin kanıtlar ararlar ve ilgisiz olayları aldatılmanın belirtileri olarak
sayarlar. Böylelikle hem kendi bilinçdıyı arzularıın suçluluğundan kurtulmaya
çalışırlar hem de kendi “iyi” olma tasarımlarını korumuş olurlar. Öte yandan bu
yolla eşlerine baskı ve eziyet ederek agresyonlarını kısmen boşaltmış olurlar.
2)Kötülük
yapılacağı ve zarar göreceklerine inandıklarından, sürekli gelebilecek
kötülüklere karşı tetikte bulunmak ihtiyacındadırlar ve. kendilerini cinsel haz
için karşısındakine bırakamazlar: Bu da gene kendi kızgınlıklarının ve agresif
bilinçdışı fantezilerinin projeksiyonundan ve pregenital nesne tasarımlarının
“kötü” oluşundan kaynaklanır. Kötülük görebilecekleri endişesi cinsel yakınlık
için zemin oluşturabilecek insani yakınlığı önemli ölçüde ketleyerek cinsel
yaşamın sıkıntılı olmasına yol açar. Benim izlediğim paranoid kişilik bozukluğu
vakalarının çoğu daha cinsel bir partner bulma aşamasında önemli ketlenmeler
yaşamaktaydılar.
6.Şizoid kişilik
Temel özellikleri
toplumsal ve kişilerarası ilişkilerden uzak durma ve duygu ifadesinde
kısıtlılıktır. Yakınlık ve ilişkiye izin vermeyecek bir biçimde otonomi ve
alkırılığa aşırı bir önem verme vardır. Kendilerini tek başlarına yeterli
bulurlar. Diğer insanlarla ilgili olarak onlardan alabilecekleri bir şey
olmadığını varsayarlar.
Cinsel ilişki için
isteksizlik gösterirler ve çaba harcamazlar. Şizoid kimseler cinsel ilişki
kurmaksızın da yaşamlarını sürdürebileceklerini ve böyle bir gereksinimlerinin
pek olmadığını düşünürler. Eğer partnerleri varsa ancak onların
girişimiyle cinsel ilişki kurarlar.
Cinsel ilişki sırasında karşılarındakinin ne hissettiğine önem vermedikleri
gibi kendilerinin ne hissettiklerine dikkat etmezler. Cinsel ilişki daha çok
fizyolojik bir boşalma sağlar. Mastürbasyonla cinsel ilşki arasında fazla bir
fark görmezler.
7.Şizotipal kişilik
Temel özellikleri
bilişsel ya da algısal çarpıklıklar ve alışılagelmişin dışında davranışlardır.
Kısıtlı ve uygunsuz duygulanımın yanısıra yakın ilişkilerde birden bire
rahatsızlık duyma ve yakın ilişkilere girebilme becerisinde azalma görülür.
Sanrısal düzeye ulaşmayan paranoid, referans, büyüsel düşünce gibi düşünce
bozuklukları gösterirler.
Şizotipallerin
cinsel yaşamına gelince; bunları daha çok borderline kişilik örgütlenmesi
içinde değerlendirmek gerekmekle birlikte bazı özel durumlara da rastlanır.
İnsanların bazı gizli niyetlerinin olduğu varsaymı ile hareket ettiklerinden
ancak güvenli oldukları ilişkilerde cinsel ilişkiye girerler. Başkalarınca acaip
karşılanmamak için istemeseler de cinsel
ilişkiye rıza gösterebilirler. Cinsel yaşamları çeşitli büyüsel ya da
referans düşünceleriyle karışır. Cinsel yaşamları bazan hezeyana yakın garip
durumlar gösterir. Fantazi ile gerçeğin sınırlarının oldukça bulanık olduğu, 20
yaşlarında, üniversite öğrencisi, erkek bir hastam, meleklerle cinsel ilişki
kurduğu fantazisi ile mastürbasyon yapıyordu, bazan da sadece bir meleğin
kendisini baştan çıkardığı fantazisi kurarak elle kendisini uyarmaksızın orgazm
olabiliyordu..
8. Antisosyal kişilik
Antisosyaller
başkalarının da bir takım hakları olduğunu ve onların da insan olduğunu
neredeyse inkar eden kimselerdir. Kendi çıkarları ve gereksiinmleri neyi
gerektiriyorsa onu yaparlar ve davranışalrının başkalarına zarar vermesi ya da
rahatsız etmesiyle ilgilenmezler. Amaçların ulaşmak için her türlü yolu
deneyebilir. Çok yakın ve ilgili gibi davranabilirler. Başkalarına yönelik tehlikeli, tacizkar ve ya
saldırgan davranışlarda bulunabilirler
Cinsel yaşamlarına
gelince; İlişkilerinde bağıllık, sadakat gibi kavramlara yer yoktur.
Dürtülerini deneteleyemedikleriden herhangi biriyle herhangi bir şekilde
ilişkiye girebilirler. İlişkilerinde tüm dikkatleri kendi arzuları ve
isteklerine yöneliktir.Karşı tarafı kendi arzularını gerçekleştimek için
zorlayabilirler. Her türden perversiyon göseterebilirler. Bunlar arasında
sadistik olanları seyrek değildir. Keza Suçluluk, yasak, gibi kavramları
olmadığından çocuklrla, akrabalarla, yaşlılarla ilişki kurabilirler ve
bunlardan dolayı da suçluluk hissetmezler.
9. Narsisistik Kişilik
Önemli biri
olduğuna ilişkin inanç ve fantaziler, eleştiriye aşırı duyarlılık, başkalarıyla
empati yapabilme kapasitesinde eksiklik ve haset ile seyreden kişilik
örüntüsüdür.
Tipik narsisitik,
atak, baştançıkarıcı, evlilik dışı ilişkilere açık biridir. Başkalarıyla cinsel
ilişki ve yakınlık kurma motivasyonu hayran olunmasını temine yöneliktir.
Birlikte olduğu kişileri ayrı bir varlık olarak değerlendiremezler. Başkaları
kendisine hayran oldukları sürece anlamlı ve değerlidir. Eleştirildiklerinde ya
da kendisini beğenmediklerini düşündüğü kimselerden uzaklaşırlar ya da daha
baştan uzak dururlar. Gerçek anlamda birlikte oldukları kimseleri sevemezler.
Başkalarının
duygularını anlamak ve önemsemek konusundaki zorlukları dolayısıyla kendi geneksinimleri olduğunda aşırı talepkar ve
sosyal olarak kabul edilemez cinsel davranışlar için ısrarcı olabilirler.
Malin narsisismi
olan hastalar perversiyonların en ciddi tiplerini ortaya koyarlar. Malin
narsisizmi olan hastaların süperegolarında;
1) Patolojik
grandiyöz selfleri dışında idealize süperego prekürsörlerinin yokluğu
2) Erken dönem
sadistik süperego prekürsörlerinin baskınlığı,
3) Obje
temsilcilerinin sadistik düşmanlardan elde edilmesine bağlı, şimdiki durumun
fantazide intrapsişik pekişmesi patolojileri mevcuttur .
Patolojik
grandiyöz kendilik: sadistik kendilik ve obje temsilcileri etrafında netleşir ve idealize süperego prekürsörlerini
absorbe eder.
Bu hastaların
seksüel fantazileri sadistik ve mazohistik hastaların fantazilerine
benzer. Tüm seksüel isteklerin tutarlı
agresivizasyonu bulunur. Genital penetrasyon genitallerin yok edilmesi veya
vücut kavitelerinin pislik ile doldurulması ile eşdeğer bir hal alır. Penis
vücudu kaplayan zehirin kaynağı olarak kanibalistik yıkım ile birleştirilen
elde edilemeyen göğüslere karşılıktır. Seksüel amaçların diferansiasyonun
yokluğu sonunda oral, anal ve genital fantaziler yoğunlaşmıştır ve seksüel
gelişimin tüm dönemlerin impulslar ve korkular eş zamanlı olarak gelişir. Erkek
ve kadın seksüel karekterlerinin diferansiyasyonunun olmayışıyla homoseksüel ve
heteroseksüel impulslar kaotik bir biçimde içiçe girer. Seksüel promüskite bu
hastaları kontrolsüz bir biçimde şiddet patlamasıyla tehdit eden, seksüel
partnerleriyle derin bir ilişkiye
girmelerini engeller.
Malin narsisizmi
olan bazı hastalartehlikeli agresif davranışları olan sadistik perversiyonlar
gösterirken, seksüel perversiyon göstermeyebilirler. Bir kısmı anal ilgilerini
direkt ifade eden tuhaf perversiyonlara sahiptir.
Malin narisizmi olan kimselerde kendine
zarar verici, impulsif, süisidal davranışlara da sık rastlanır. Mazohistik
seksüel perversiyonarın en şiddetli seviyesi, idealize edilmiş eksterem
derecede sadistik primitif objeye boyun eğiş veya dini ritüellerin bir parçası
olarak, kendini kastre etme davranışıdır.
Acının ve kendine
zarar vermenin erotize edilmesi, yaşam ve ölüm üzerinde bir zafer kazanma
amacındadır, aynı zamanda tüm obje ilişkileri üzerinde bir zafer kazanma
anlamına gelir.
10. Histrionik Kişilik Bozukluğu
Histrionik kişilik
bozukluğu Borderline kişilik organizasyonu kategorisi içinde
değerlendirilmelidir. Kimlik difüzyonu, nesne ilişkilerinde ciddi patolojiler,
impuls kontrol eksikliği, spilitting merkezli ilkel savunma mekanızmalarının
mevcudiyeti söz konusudur. Ben merkezli, kendilerine karşı hoşgörülü, diğer
insanlara ciddi bağımlılıkları olan, kimselerdir. Histeriklerdeki gibi derin ve
anlamlı ilişkileri yoktur. Diğerlerini olduğu kadar derinde kendilerini
anlamakta da güçlük çekerler. Çocuksu, diğer nesne ilişkilerindeki değişken
tabiatlarıyla histerik karekterle zıtlık oluştururlar. Sürekli ilgi ve takdir
bekleme, reddilmemek için diğer insanları nasıl etkilediklerini sürekli kontrol
etme, benlik saygılarının başkalarının ilgi ve takdirine bağlı olması temel
özellikleridir. Genelde yüzeysel, yapay
ve abartılı davranışlar sergilerler.
Bekledikleri ilgii görmedikleinde çevrelerindeki insanları manipüle
edebilmek için dramatik davranışlar sergilerler. İçinde yaşadıkları olaylara
odaklanamazlar.
Genel olarak
uygunsuz eşler seçerler.
Promüskit, genelde
biseksüel ve polimorf pervers seksüel davranışlar sergilerler ve antisosyal
eğilimler gösterirler.
Histrionik
karekterde, histerik karektere oranla bağımlı ve eksibisyonist davranışların
seksüel niteliği daha azdır. Histrionik olan bu seksüalize davranışları uygunsuz yaparak eksibisyonizm ve bağımlılık
duygularını daha çok açığa çıkarırlar. Aynı zamanda seksüel inhibisyonları daha
azdır ve daha promüskittirler. Histironik kişinin seksüel hayatında, aykırı
seksüel fantaziler ve polimorf infantil seksüel davranışlar gibi represif
niteliklerin azlığı ve dissosiyatif niteliklerin yaygınlığını gösteren
özellikler bulunur. Mazohistik eğilimler gösterebilirler ama bu seksüel
davnranışlarla yakın ilişkili değildir.
Cinsel
yaşamlarında en dikkati çeken özellikleri baştançıkarıcılıklarıdır. Aslında
beğenilme ve ilgi görmeye yönelik ilgi arayışı içindedirler ve cinselliği ilgi
görmenin bir aracı olarak kullanırlar.
11.Borderline kişilik
Kişilerarası
ilişkilerde, kendilik algısında ve duygulanımda tutarsızlık ve belirgin
dürtüsellikle seyreden kişilik bozukluğu. Terkedilmekten kçınmak için çılgınca
çabalar gösterme, insanları aşırı yüceltme ile değersizleştirme arasında gidip
gelen, gergin ve tutarsız kişilerarası ilişkilerin varlığı, yineleyen intihar
girişimleri ya da tehditleri, sürgen boşluk hissi, öfke kontrolünde zorluk
temel özellikleridir.
Cinsel yaşamları
oldukça fırtınalıdır. Sık partner değiştirebilirler. Cinsel eşlerine büyük bir
tutkuyla bağlanır ve terkedilme korkusu içinde davranırlar ancak tutkuları
küçük bir olayla nefrete dönüşebilir. Çeşitli düzeylerde cinsel perversiyonlar
gösterirler ( Sheey ve ark 1980).
Borderline’ ların
kaotik seksüel fantazileri ve davranışları ile perversiyonlar arasında bazı
benzerlikler bulunmaktadır. Perversiyonların bilinçsiz çatışmalarında bulunan
yapılar borerline’ların belirli dinamik yapılarıyla ortaklık gösterir.
Borderline Kişilik Örgütlenmesinde
Cinsel Yaşam ve Perversiyon
Kernberg, şizoid,
şizotipal, paranoid, antisosyal, borderline, histrionik ve hatta narsisistik
kişilik bozukluklarını bir bölümünü borderline kişilik örgütlenmesi kapsamında
değerlendirmektedir. Borderline düzeyde işlevsellik ve kişilik örgütlenmesi
gösteren bu kişilik bozuklukları farklı fenomenolojilerine karşın ortak bir
başlık altında değerlendirilebilir. Borderline kişilik örgütlenmesi gösteren
kimselerde cinsel yaşam bir çok zorluğu,
çarpıtmayı ve çeşitli parafilik davranışları görmek mümkündür. Borderline kişilik örgütlenmesi gösteren kişilerde nevrotiklere göre parafilik davranışlar daha sıktır.
Borderline kişilik
organizasyonu gösteren hastalarda ebeveyn figürlerine yoğun pregenital ve
özellikle oral agresyonu mevcuttur (Kernberg 1975). Bu agresyon erken ebeveyn
imajlarının paranoid çarpıtılmasına neden olur. Çocuğun özellikle oral ve anal
sadistik yatırımları annenin potansiyel
tehlikeli olarak algılanmasına yol açar. Anneye duyulan nefret, çocuğun
fantazisinde anne ve baba tek birim
olarak görüldüğünden ebeveyne duyulan nefrete dönüşür. Baba imajının öncelikle
anneye yöneltilmiş agresyonla kontamine olması, splitting operasyonu sırasında
ebeveynlerin ayırd edilmemesi hem kız hem de erkek çocuklarda tehlikeli anne
baba imajını yaratır. Sonuçta daha sonra
tüm seksüel ilişkileri tehlikeli ve agresyon içeren ilişkiler olarak algılanır.
Oral öfke ve korkularından kaçabilmek çabasıyla
prematüre genital çabalar gelişir ama genellikle bu çaba pregenital
agresyonun yoğunluğu sebebiyle boşa gider.
Kernberg’in B-L
hastalara ilişkin belirttiği bulgular şöyle özetlenebilir;
Bir: Ödipal
rakibi, korkutucu, aşırı tehlikeli ve destrüktif olarak algılama. Ödipal
çatışmada yaygın bir agresyon vardır. Kastrasyon anksiyetesi ve penis haseti
aşırı abartılıdır. Seksüel ilişkiye karşı yasaklar vahşi ve primitif bir kalite
taşırlar ve şiddetli mazohistik eğilimler söz konusudur.
İki: İlkel öfkeye
karşı savunmacı işlevi nedeniyle, pozitif ödipal ilişikde heteroseksüel aşk
objesi; negatif ödipal ilişkide de homoseksüel aşk objesi aşırı idealize
edilmiştir. Bu nedenle, hem bu tip aşk objeleri için özlem ve bunların
gerçekdışı idealizasyonu, hem de pozitiften negatif obje ilişkisine dönüş ile
idealizasyonun hızlı: yıkımı olasılığı mevcuttur.
Üç:Kısmi
tasarımların yoğunluğu, ve ilkel fiksasyonlar nedeniyle ebeveynsel bir objeyle
olan her ilişkide ve transferansta ciddi çarpıtmalar söz konusudur.
Dört: Ciddi
pregenitel fiksasyonlar, örneğin penise besleme/vermeme veya annneyi
cezalandırma; vajinaya da açlık/
beslenme veya agresif ağız gibi sembolizasyonlara yol açar.
Beş: Pre-ödipal
çatışmalar ve ilişkiler prematüre ödipalizasyon şeklinde kendini gösterir.
Defansif progresyon erkekte oral agresif çatışmaların anneden babaya yer
değiştirmesine ve kastrasyon anksiyetesini ve ödipal rekabeti, kızda ise penise
imrenmeyi artırır. Kızların annelerine olan pregenital agresyonları, erkelerle
olan ilişkilerinde mazohistik eğilimlerle yansır. Ebeveynler arası seksüel
ilişkilerin agresif yorumu etrafında biçimlenen primitif çatışmalar, daha sonra
sunulan tüm sevgilerin nefrete
dönüşmesine neden olabilir. Çoğunlukla impuls ve çatışmaların bir ebeveynden
diğerine defansif yöneltilmesi biseksüel ebeveynsel imajların şaşırtıcı, fantastik kombinasyonlarının
gelişmesine neden olur.
Anneye ait yoğun preödipal
korkuların etkisi altında erkeklerde negatif ödipus kompleksi pekişmesi,
anneden babaya yönelen agresyona bağlı preödipal çatışmalarla kombine
olduğunda; çogunlukla preödipal olarak belirlenen erkeklerdeki bir tip
homoseksüaliteye yol açabilir. Buradaki bilinçdışı istek, tehlikeli engelleyici
anne tarafından yadsınan oral memnuniyetin babadan elde edilmesi için babaya
seksüel olarak bağlanmaktır. Bu tip erkek homoseksüalitesinde hem anne hem baba
(ve heteroseksüalite) tehlikeli kabul edilir ve homoseksüalite oral
ihtiyaçların elde edilmesinde uygun yol olarak kullanılır.
KAYNAKLAR
1. Amerikan
Psikiyatri Birliği. (1994)Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı,
Dördüncü Baskı (DSM-IV). Köroğlu E (çev.) Hekimler Yayın Birliği, Ankara
- Kernberg OF(1989) The narcissistic personality disorder and the
differantiel diagnosis of antisocial behavior. Psychiatr Clin North Am 12:
695-707.
3. Kernberg OF(1992)
Aggression in Personality Disorders and Perversions. Yale University Press, New
Haven.
4. Kernberg
OF(1995) Love nelations-normality and pathology. Yale University Press, New
Haven and London.
- Scharff DE (1982) The sexual relationship, A
Tavistock/ Routledge Publication, New York.
6. Şahin
D (1998) Cinsel yaşamın kişilik özelliklerine göre renkleri. 7. Anadolu
Psikiyatri Günleri Kitabı 24-27 Haziran, Malatya s:152-163
- Blacker KH, Tupin JP (1977) Hysteria and hysterical structures:
Developmental and social theories. In Hysterical Personality. (Ed: MJ
Horowitz) Jason Aronson New York 2:97-140