SALGINA
KARŞI ULUSAL SEFERBERLİK RUHU NASIL YARATILABİLİR
VE
TOPLUM
RUH SAĞLIĞI NASIL KORUNABİLİR
Son günlerde hepimizin gündemini
meşgul eden Covid-19 salgını bir paradigma kayması yarattı ve pek çok soruyu
beraberinde getirdi. Bu salgın vesilesiyle sınırların ve sınıfların doğa
nezdinde pek hükmü olmadığını gördük. Çin’de bir kişide ortaya çıkan bir
hastalık 3 ay sonra Amerika’da 500 bin kişiye bulaştı. Çok parası veya
ayrıcalıklı bir tabakadan olmak belki bazı sistemlerde tedaviye ulaşım şansını
nispeten artırıyordur ama hastalığa yakalanmayı önlemiyor.
Ülkemizde hastalık tüm ülkeye
yayılmış durumda, dolayısıyla hepimizi etkileyen ve giderek de daha çok
etkileyecek olan bir şeyle karşı karşıyayız, o yüzden birlikte hareket etmek ve
birbirimizin deneyimlerinden yararlanarak omuz omuza mücadele etmemiz şart.
Uluslararası bir dayanışmayı şimdilik yapamazsak da en azından ulusal ölçekli
bir dayanışma zorunlu görünüyor.
BU MÜCADELE TOPYEKûN BİR SEFERBERLİK
BİÇİMİNDE VERİLMELİ VE HERKES DAHİL EDİLMEYE ÇALIŞILMALIDIR.
Dışarıda bırakılan ya da
kucaklanamayan herkes büyük bir risk oluşturacaktır. Salgını durdurduk, her şey
normale geldi, bir yerlerde kalan tek bir vaka bile yeni bir salgını başlatabilir.
Dolayısıyla üşenmeden, yorulmadan,
bıkmadan teker teker herkesi kazanmak için çabalamak gerekmektedir.
Yaşlılara kötü davranan gençlere,
sarımsakla ya da kelle paça ile tedavi olacağını sanan yurttaşlarımıza, bize
bir şey olmaz diyenlere, korunmanın önemini kavramayanlara… hepsine tane tane,
tekrar tekrar anlatmak gerekiyor. Alay etmek ya da dışlamak yerine anlamak,
anlatmak gerekiyor.
Dolayısıyla salgınla mücadeleyi
yürütecek ulusal ölçekli bir kurula ihtiyacımız vardır.
PANDEMİ
İLE MÜCADELE KOORDİNASYON KURULU
Salgınla ilgili her şeyi tek elden
koordine edecek, birimler arasında uyum sağlayacak, yurt dışındaki çalışmalarla
bağlantılar kuracak yetkili bir kurul kurulmalıdır. Pandemi ile Mücadele
Koordinasyon Kurulu adı verilebilecek bu kurulun bir bilim bir de siyasi/yürütücü
iki alt kurulu olmalıdır.
Pandemi ile Mücadele Koordinasyon
Kurulu başkanı Sağlık Bakanı’dır. Kurul Cumhurbaşkanı’na karşı sorumludur.
Bilimsel Kurulu
Örnek olarak iki epidemiyolog, iki
enfeksiyon hastalıkları uzmanı, iki virolog, iki göğüs hastalıkları uzmanı, iki
halk sağlığı uzmanı, bir basın ve halkla ilişkiler uzmanı, bir ruh sağlığı
uzmanı, bir sağlık bakanlığı müsteşarı, bir iç işleri bakanlığı müsteşarı, bir
sağlık odaları temsilcisinden oluşabilir ve buna ihtiyaç dahilinde başka
disiplinlerden uzmanlar dahil edilebilir.
Yürütme Kurulu
% 5 den fazla oy almış tüm parti
temsilcileri ile sivil toplum örgütü temsilcilerinden oluşmalıdır. Siyasi
partiler bu kurula aldıkları oy oranında temsilci vereceklerdir. Söz gelimi bu kurulun siyasi temsilciler
bölümü 20 kişiden oluşacaksa her parti % oy oranının 5 de biri kadar temsilci
yollar. (Yani % 5 oy almış parti 1, yüzde 20 oy almış bir parti 4 temsilci
gibi…)
Siyasi parti temsilcileri sayısının
yarısı kadar da çeşitli sivil toplum örgütleri temsilcileri kurula alınır.
Seçilecek sivil toplum örgütleri temsilcilerinin konuyla ilgili örgütlerden
olmasına ve örgütlerin üye sayılarına dikkat edilir.
Politikalar, karar önerileri bilimsel
kurul tarafından oluşturulup, siyasi/ yürütme kurulu tarafından tartışılarak
karara bağlanır.
Pandemi İle Mücadele Koordinasyon Kurulu işlerini
şu ilkelere göre yapar.
1.
MÜCADELEYİ SEFERBERLİK RUHUYLA YAPMAK
VE HERKESİ DAHİL ETMEK
Dışarıda bırakılan ya da
kucaklanamayan herkes büyük bir risk oluşturacaktır. Salgını durdurduk, her şey
normale geldi, bir yerlerde kalan tek bir vaka bile yeni bir salgını
başlatabilir.
Dolayısıyla üşenmeden, yorulmadan,
bıkmadan teker teker herkesi kazanmak için çabalamak gerekmektedir.
Yaşlılara kötü davranan gençlere,
sarımsakla ya da kelle paça ile tedavi olacağını sanan yurttaşlarımıza, bize
bir şey olmaz diyenlere, korunmanın önemini kavramayanlara hepsine tane tane,
tekrar tekrar anlatmak gerekiyor. Alay etmek ya da dışlamak yerine anlamak,
anlatmak gerekiyor.
İktidara küskün olanlar,
güvenmeyenler, uzak duranlar ile iktidara yakın olanlar ve iktidarı
destekleyenlerin bir araya gelmesi, aynı amaç ve doğrultuda çalışmalarının
sağlanması gerekiyor. Bunun için de süreci her düzeyde birlikte yürütme
mekanizmalarının kurulması gerekiyor.
- HER DÜZEYDE ŞEFFAFLIK VE KOLAY
ULAŞABİLİRLİK
Koordinasyon kurulu acilen hangi
stratejinin uygulanmasının doğru olacağını belirleyip, halka açıkça
anlatmalıdır.
Ne gibi bir strateji belirlendiği, ne
hedeflendiği, bunu gerçekleştirmek için ne planlandığı açıklanmalıdır.
Açıklanan plan bir yandan uygulanmaya
başlarken bir yandan da tartışmaya açık olmalıdır.
Bu salgına karşı mücadelede nasıl bir
strateji izlenmesi gerektiği halkın ve uzmanların görüşüne sunulmalı,
kararlaştırılan stratejinin ne olduğu, mantığı ile birlikte halka açıkça
anlatılmalıdır.
Kastettiğim şey şudur; örneğin
"sokağa çıkma yasağı olmadan, iş yerlerini açık tutarak ekonomik küçülmeyi
minimalde tutmayı, uzun sürebilecek bir izolasyon için ekeonomik
sürdürülebilirlik sağlamayı düşünüyoruz.
Bu şekilde hastalanma sayısını 100 000,
ölü sayısını da 15 binin üzerine çıkmadan salgını 3 ay içinde
atlatabileceğimizi düşünüyoruz."
Ya da" vaka sayısı arttıkça
kademeli izolasyon uygulayacağız, bu şekilde de şöyle bir hedefimiz var"
gibi.
- SÜREKLİ
DOĞRU BİLGİLENDİRME
a.
TRT Televizyon Kanalları
TRT kanallarından
ikisi salgına tahsis edilmelidir.
Bu kanallardan
biri virüsten korunma yollarıyla ilgili, salgının durumu, diğer ülkelerdeki
durumlar vb hakkında düzenli olarak bilgiler vermelidir. Ek olarak iyileşen
kişilerin hikayeleri, ilaç ve aşı çalışmaları ve hastalanma sıklığı ve ölüm oranlarının
düştüğü ülkelerin haberleri gibi gerçekçi ve umut vadeden yayınlar da yer
almalı, halkın psikolojik dayanıklılığı ve önlemleri uygulama kararlılığı bu
sayede güçlendirilmelidir.
Bu kanalda
stresle baş etme eğitimleri gevşeme egzersizleri, yoga gibi uygulama eğitimleri
de verilebilir.
Diğer kanal ise insanların
iyi hissetmesini ve güzel vakit geçirmesini sağlayacak yayınlar yapmalıdır.
Mesela ilk yüz filmi göstermek, çok iyi konserleri yayınlamak, tiyatro
gösterileri sunmak ayrıca çocuklara yönelik
programlar yardımcı olabilir
b.
Diğer TV Kanalları
Diğer TV
kanallarında da düzenli olarak kamu spotları yapılarak düzenli bilgi akışı
sağlanmalıdır. Ayrıca salgınla ilgili yetkin kişilere söz hakkı verilmeli,
konuyla ilgili olası yanlış bilgilendirmelerden kaçınılmalı, halkı yanlış
yönlendiren kimselere karşı yaptırım uygulanmalıdır.
Hala insanların
çoğu ellerini nasıl yıkaması gerektiğini, maskenin ne zaman ne şekilde
kullanılması gerektiğini, dışarıdan gelen malzemelerin nasıl
temizlenebileceğine dair yeterli bilgiye sahip değildir. Hem TRT kanalları hem
diğer kanallar sık sık hijyen ve korunma yollarına ilişkin daha ayrıntılı şeyler sunmalıdır.
Ramazan ayında
insanların yanıtlanmasına ihtiyaç duyduğu soruların yanıtlandığı programlarda
olduğu gibi insanların korunma yolları ve hastalıkla ilgili diğer sorularının
yanıtlandığı programlara yer verilmelidir.
c.
Gazeteler
Gazeteler her gün bir sayfasını salgınla ilgili yararlı bilgiler
vermeye ayırmalıdırlar. Yukarıda televizyonlarla ilgili söylenen bilgilendirici
yayınları gazetelerin de düzenli olarak yapması sağlanmalıdır.
d.
Korona Danışma Hattı
Belirsizlik ve
uyaran fazlalığı insanların endişe ve kaygı belirtileri yaşamasına neden
olmakta ve başvurulacak doğru ve bilimsel kılavuzlara duyulan ihtiyacı
arttırmaktadır. Ülke çapında bir CORONA DANIŞMA HATTI kurulmalı ve insanların
ihtiyaç duyduğu bilgi ve yardım için hizmet vermelidir.
Mesela bir kişi
ne zaman test yaptırmalı
Ne zaman
hastaneye gitmelidir
Ne yapmışsa
bulaşma olmuş olabilir
Dışarıdan
gelen malzemeleri bulaşı olmadan nasıl kullanılabilir hale getirir
Kapıya gelen bir
kargo görevlisi ya da kamu görevlisi ile nasıl iletişim kurmalı, neler dikkat
etmelidir
4.
SAĞLIK ÇALIŞANLARINI KORUMA
Sağlık çalışanları sıklıkla uzun
süreli çalıştıklarından kendilerini korumakla ilgili dikkatsizlikler
yapmaktadır. Sağlık çalışanlarına kendileri korumakla ilgili eğitimler çok
özenli ve tekrarlayıcı bir şekilde verilmeli, bağışıklık sistemlerini
zayıflatacak, uykusuzluk, uzun saatler boyunca çalışmak gibi durumlara maruz
bırakılmamalıdır.
Sağlık çalışanlarının bu süreçte
aileleri ve sevdikleriyle ilgili kaygıları, kalacak yer, ulaşım, çocukları için
bakıcı ve kişisel koruyucu ekipman temini gibi teknik zorlukları anlaşılmalı ve
ivedilikle çözüme kavuşturulmalıdır.
Ayrıca sağlık çalışanlarının viral
yüke maruz kalıyor oluşları toplumsal alandan dışlanmalarına sebep olmakta,
içine itildikleri yalnızlık zaten zor koşullar içinde mücadele eden sağlık
çalışanlarını ruhsal açıdan da yıpratmaktadır. Otele, ticari araçlara kabul
etmeme gibi ayrımcılık içeren davranışlara yaptırım uygulanmalı,
barınabilecekleri ve dinlenebilecekleri tesisler ayarlanmalıdır.
5.
RUH SAĞLIĞI HİZMETLERİNİ KOLAY
ULAŞILABİLİR HALE GETİRMEK
Ruh sağlığı hizmetlerini kolay ulaşılabilir
ve mümkün olduğunca online hale getirilmelidir.
Bu dönemde ruh
sağlığı sorunlarında artış olacaktır. Üç basamaklı bir ruh sağlığı sisteminin
kurulması gerekir.
1)
Online danışma hattı: İnsanların
aradıkları zaman içinde bulundukları durumun ne olduğuna dair bir bilgi
alabilecekleri hizmettir. Burada çalışan ruh sağlığı profesyonelleri, çok sık
görülen basit kaygı ve üzüntüler konusunda halkı bilgilendirecek, kolay gevşeme
egzersizleri ve rahatlatıcı önerilerde bulunacaktır. Durumu psikiyatrik bir
yardım gerektiren kişileri psikiyatri polikliniklerine yönlendirecektir.
2)
Psikiyatri poliklinikleri: ulusal
düzeyde acil psikiyatri poliklinikleri yaygınlaştırılmalıdır. Online
danışmanlık hizmetinde psikiyatrik değerlendirme gerektiren hastalar burada
muayene edilerek tanıları konur. İlaç tedavisi gerektiren hastaların tedavileri
başlanır. Psikoterapi gerektiren hastalar ulusal ölçekte organize edilmiş
online terapi hizmetlerine yönlendirlir
3)
Yataklı servisler: Mümkün olduğunca
sadece acil ve dışarıda kendisine veya başkalarına zarar verebilecek hastalarla
sınırlı tutulmalıdır.
6.
SİYASİ LİDERLERLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE
OLMA
En azından mecliste grubu bulunan
partilerin liderleri bir araya gelip, salgınla mücadele bitene kadar salgına
karşı ortak çalışacaklarını, el ele vereceklerini, bu süreçte birbirlerine
karşı kaba, yıkıcı, ağır eleştiriler yöneltmeyeceklerini ve sık sık salgına
karşı mücadeleyi görüşmek ve yapılabilecekleri değerlendirmek için
görüşeceklerini ilan etmelidirler
Bu süreçte siyasilerin göçmenler,
azınlıklar, engelliler ve yoksullar gibi dezavantajlı grupların sorunlarına
eğilmesi, bu grupları dışlayıcı bir dil kullanmaktan kesinlikle kaçınması, ev
izolasyonuyla artan ev içi şiddet vakalarını azaltmaya yönelik bir eylem planı
yapması yerinde olacaktır
Bu süreçte maddi kayıp yaşayan pek
çok vatandaşımızın vergi indirimi, fatura ve kira giderlerinin düzenlenmesi,
kredi borçlarının ertelenmesi ve gerektiği takdirde maddi destek sağlanması
gibi tedbirlerle kaygılardan arındırılması siyasilerin önemli önceliklerinden
biri olmalıdır.
7.
BASINLA İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE OLMA
Basın öncellikle şeffaf, nitelikli ve
doğru haber yapmak, gerekirse kaynak göstermek, iddia edilen bilginin aksi
yönde veriler varsa bunları da paylaşmak gibi bir tutum belirleyerek halka
güvenilir doğru bilgiler vermelidir. Çeşitli siyasi polemiklere ve çatışmalara
mümkün olduğunca yer ayırmamalıdırlar.
Alanında yetkin kişilerle yapılan
röportajlar halkı bilgilendirmek ve bilimsel metoda uygun hareket etmek, dezenformasyondan
ve bilgi kirliliğinden kaçınmak gerekmektedir.
Siyasi otoriteye halkın taleplerini
iletmek, yanlış uygulama ve söylemlere eleştirel yaklaşabilmek, bu konularda
halka karşı sorumlu davranmak basının bu dönemdeki görevleri arasında olmalıdır.
8.
YEREL YÖNETİMLERLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE
OLMA
Pandemi ile Mücade yerel düzeyde
belediyelerle işbirliği içinde yürütülmelidir. Belediyeler koordinasyon kurulu
kararlarına uygun bir biçimde ulaşım sınırlamaları, temizlik ve fiziksel mesafe
denetimlerini yerine getirmelidirler. İzolasyon
koşullarında güçlük yaşayan, yaşlılara, yoksullara yardımlar belediyeler
tarafından organize edilebilir.
9.
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ İLE İŞ BİRLİĞİ
İÇİNDE OLMA
Bu dönemde yardım ve desteğe ihtiyaç duyan
kişilerin sesinin duyulması ve yaşadıkları zorlukların görünür olması normal
zamanlarda olduğundan daha fazla çaba gerektirmektedir, bunun için dezavantajlı
grupların çeşitli kuruluşların da yardımıyla tespit edilmesi, ihtiyaçlarının
belirlenerek giderilmeye çalışılması gerekmektedir.
Travmayla başa çıkmanın en etkili
yollarından biri sosyal destek sistemlerinin harekete geçirilmesi ve benzer
zorluklar yaşayan kişilere destek olmaktır. Dolayısıyla sivil toplum
kuruluşlarının özellikle zor durumda olan kişilerin alışverişinin yapılması,
yiyecek, barınma gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması, gereken sosyal ve
teknik desteğe ulaşması gibi konularda, gönüllü çalışacak fertlere ulaşarak bu
faaliyetleri organize etmesi yararlı olacaktır.
Bundan öte çok sayıda insan ve
örgütün salgına karşı birlikte mücadele etmeleri herkesin işim bir ucundan tutması,
ihtiyacımız olan seferberlik ruhunu, dayanışma duygusunu güçlendirecek,
herkesin birbirine saygı ve sevgi duyduğu, gözettiği bir dünya kurma konusunda
ümitleri yeşertecektir.